Yolun sonu görünüyor mu?

ABD Başkanı Trump yapacağını yaptı.

 

Dünya kamuoyunu oyalayarak…

 

Bugün dedi yarın dedi… Sonunda,

 

İran’ın nükleer tesislerini vurdu.

 

Kendi benzetmesi olan…

 

‘Muhteşem başarısıyla’, Fordo’yu yerle bir etti.

 

İran da misilleme yaptı anında...

 

Tel Aviv’i hallaç pamuğuna çevirdi.

 

Netanyahu -şimdilik- muradına ererken…

 

İsrail de en korkunç gecesini yaşadı.

 

Peki bundan sonra neler olacak?

 

Dünya çok meçhul bir viraja girdi.

 

Gidişat belli… Kaoslar, krizler kapıda.

 

"3. Dünya Savaşı"nın kapıları aralanıyor.

 

Trump’ın, "Savaşları sona erdireceğim.

 

Dünyaya barış getireceğim" vaadi…

 

Demek ki buymuş, geç de olsa anlaşıldı.

 

Uluslararası Hukukun çiğnendiği,

 

BM’nin fonksiyonunun tamamen bittiği,

 

Korku imparatorluğunun hâkim olduğu,

 

Zaman kavramının tükendiği,

 

Gecelerin sabaha gebe olduğu bir ortamda…

 

İran ne yapacak? En önemli soru bu…

 

Bölgedeki ABD üslerini hedef alacak mı?

 

İsrail’in destekçisi ülkeleri karıştıracak mı?

 

Avrupa ile ipleri iyice koparacak mı?

 

Bu arada:

 

Gazze’deki katliama bile sessiz kalan…

 

İslam ülkeleri nasıl tavır sergileyecek?

 

Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan…

 

Rotalarını hangi yöne çevirecek?

 

Başından beri Türkiye’nin rolü belli:

 

Diplomatik yolla çözüme katkı sunmak.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iyi niyetiyle…

 

 

 

 

HER İŞİN BAŞI İNANMAK...

 

 

Okulların yaz tatiline girdiği geçen cuma günü…

 

Camilerimizde mükemmel bir hutbe irat edildi.

 

Allah’ın bize bahşettiği emanet ve bir nimet olan,

 

Peygamber Efendimizin, “Amel defterimizi açık tutan iyilik, hayır kaynaklarımız…” dediği, çocuklarımız, gençlerimiz için.

 

Hutbede dile getirildiği gibi evlatlarımızı:

 

“Allah ve Resulünün sevgisiyle büyütmek,

 

Hayatlarını güzel ahlakla süslemek ailelerin,

 

Toplumun en başta gelen sorumluluğu.

 

Zira yaşadığımız bu zamanda:

 

Yavrularımız büyük tehdit altında.

 

Sosyal medya mecraları üzerinden;

 

Sanal kumar, şiddet oyunlarıyla,

 

Fıtrat bozucu paylaşımlarla…

 

Zihinleri bulandırılıyor, kafaları karıştırılıyor.  

 

Yalnızlığa, akran zorbalığına itiliyorlar.

 

Böylece ahlaki, kültürel değerlerimiz yozlaştırılıyor.

 

Özellikle de millî/manevi hasretlerimiz yıpratılıyor.

 

Hutbede, içine düştüğümüz girdap şöyle dile getiriliyor:

 

“Bu tehlikeli akımlar, gençlerimizi; ailesine, milletine ve dinine yabancılaştırmakta, onları merhametsiz, duyarsız ve hedefsiz bir insan hâline getirmektedir.”

 

Peki, evlatlarımızı nasıl koruyacağız?

 

Peygamber Efendimizin güzel ahlakıyla, ibadet bilinciyle yetiştirerek,

 

Kalplerine inanç ve umut aşılayarak…

 

Ancak geleceklerini böyle şekillendirebiliriz.

 

Bu konuda tatil büyük bir imkân olacak.

 

Tabii ki değerlendirmesini bilenlere…

 

 

 

 

‘BİR BİLEN’ DE YANILDI…

 

 

17 Haziran 10. ölüm yıl dönümüydü.

 

Merhum devlet adamı Süleyman Demirel’in…

 

Meslekte 62 yılı deviren usta kalem…

 

Duayen gazeteci Yavuz Donat abi…

 

Allah sağlıklı uzun ömür versin.

 

Rahmetli Demirel ile ilgili anıları çok.

 

Zaman zaman da kaleme alıyor köşesinde.

 

O günkü yazısında, dikkatimizi çekti.

 

‘Kitabın Ortasından’ başlığıyla anlattığı kısımda…

 

Demirel’in görüşünü dile getiriyor.

 

Liderden kopanların kurduğu partilerin tutmadığına ilişkin.

 

CGP ile DP’yi örnek vermiş, demiş ki:

 

"Siyasette bir şeye çok dikkat edeceksin... 

 

Evden kopmamaya... Evden ayrılmamaya."

 

Demirel’in bu görüşü siyasette geçerli kuraldı.
Taa ki 2001 yılına gelinceye kadar…

 

Bu tarih bir milat oldu artık…

 

‘Bir Bilen’, ‘Çoban Sülü’nün tezini çürüterek.

 

Kapatılan Fazilet Partisi’nden kopanların kurduğu…

 

Yenilikçileri temsil eden AK Parti,

 

Erdoğan’ın liderliğinde 23 yıldır iktidarda…

 

 

ZAM NE GAM!

 

 

Başkent alarm veriyor, bir damla yağmur için...

 

Barajlarımızda 170 günlük su kaldı.

 

Belediye Başkanı Mansur Yavaş da…

 

Halkı tasarruf yapmaya çağırdı.

 

Kademeli düzenleme adı altında zam yaparak…

 

İddia o ki…

 

Yavaş göreve geldiğinde metreküpü 5 liraydı…

 

Son zamla 156 liraya yükselmiş.

 

‘Allah’ın suyundan para alınır mı?’ derken…

 

‘Allah’ın suyu öyle ucuza içilmez’ noktasına geldik.

 

Melih Gökçek 2022 yılında suya zam yapınca…

 

Yavaş yargıya taşımıştı iptali için…

 

Gökçek’in oğlu Ankara Milletvekili Osman da…

 

Zammın iptali için yargıya gitti…

 

Ne diyeceğimi bilemiyorum:

 

Etme bulma dünyası mı,

 

Ne ekersen onu biçersin mi…

 

Tercih sizlerin...

 

Geldik zurnanın zırt dediği yere:

 

Zamma mı yanalım tükenen suya mı?

 

Sözlerimizi AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam’ın sözleriyle noktalayalım:

 

"Ankara’da musluklardan su değil zam akıyor…"

 

 

 

Akif Bülbül'ün önceki yazıları...