Tam 5 bin yaşında! Görüntüsü taşa benziyor, akademisyenler saatlerce bu ekmeği anlattı

Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Kültür - Sanat Haberleri  / Anadolu Ajansı

1996'dan beri sürdürülen Küllüoba Höyüğü kazısında gün yüzüne çıkarılan 5 bin yıllık "Küllüoba ekmeği" tanıtıldı. Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde bulunan ekmeğin içerdiği malzemeler ve yapılan analizler hakkında bilgiler verildi.

ETİ Arkeoloji Müzesi'nde düzenlenen "Uluslararası Müzeler Günü" açılış programı 5 bin yıllık ekmeğin tanıtılmasıyla başladı.

Yetkililer Küllüoba kazısında pişirilmiş ve işlenmiş şekilde formunu koruyan ilk ekmek örneğinin bulunması dolayısıyla heyecanlandıklarını söyledi.

Kazı çalışmasında bulunan 5 bin yıllık ekmeği, laboratuvar sonuçlarında belirlenen ürünlerin benzerini kullanarak ürettiklerini dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce bunu yarından itibaren şehirdeki üretici marketlerde satışa sunacaklarını belirtti.


Tam 5 bin yaşında! Görüntüsü taşa benziyor, akademisyenler saatlerce bu ekmeği anlattı - 1. Resim

EKMEĞİN ANALİZLERİ

Küllüoba Kazı Başkanı ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkteki de çalışmalar sırasında, höyükte gömülü bir evin arka odasını kazdıklarını söyledi.


Tam 5 bin yaşında! Görüntüsü taşa benziyor, akademisyenler saatlerce bu ekmeği anlattı - 2. Resim

Evin eşik kısmında kazılarda nadiren bulunmuş bir ekmekle karşılaştıklarını vurgulayan Türkteki, şöyle devam etti:

"Bu ekmek üzerinde çalışmalarımıza devam ettik. Gömülü haldeki evin eşik kısmına çok yakın bir yere konulmuş. 2,5 santimetre kalınlığında, 12,5 santimetre genişliği mevcut. Tüp halde bulunmuş. Formunu bildiğimiz, mayalanmış, pişirilmiş bu ilk örnek. Bunun başka bir örneği yok. Bu ekmek fırınlandıktan, pişirildikten sonra buraya özellikle konulmuş. Ekmeğin özellikle arka kısmındaki beyaz kalıntılara biz 'fitolit' diyoruz. Fitolitler, bitki kalıntıları. Aslında yaprak kalıntıları. Ekmek mayalanırken mayalanma sürecinde zaman zaman yaprak üzerine bırakılıyor. Bunlara ait izler yer alıyor. Bunu da çalışacağız. Ekmeğin diğer analizlerini de yaptık."

 "GERNİK BUĞDAYI"

Türkteki, ekmekte çok iri taneli buğday kalıntıları gördüklerine dikkati çekti.

Bu ekmeğin hızlı piştiğini, yandığını ve bir taraftan da mayalandığını gösteren mikroskop incelemelerinin olduğunu anlatan Türkteki, "Buradan buğdayın türünü saptadık. 'Gernik buğdayı' dediğimiz, hala var olan ancak üretimi oldukça az bir tür buğdayla karşılaştık. Gernik buğdayı, ekmeğin neredeyse yüzde 90'ını içeriyor. Ancak iri parçalar halinde. Tabii ki öğütme işlemi zor bir işlem bu dönem için. Bir bazalt taş üzerinde öğütülüyor. Bu nedenle oldukça iri parçalar halinde karşımıza çıkıyor." dedi.

Prof. Dr. Türkteki, ekmekte "gernik buğdayı" dışında mercimeğin de bulunduğunu bildirdi.


Tam 5 bin yaşında! Görüntüsü taşa benziyor, akademisyenler saatlerce bu ekmeği anlattı - 3. Resim

Ekmeğin 150 derece ve üzerinde piştiğini belirlediklerini dile getiren Türkteki, "Ekmeğin yandığını da söylememiz gerekiyor. Ekmek yakılmasaydı, belki bize ulaşmayacaktı. Önce pişirilmiş, daha sonra oradan bir parça kopartılmış ki biz ekmeği olduğu yerinde bulduk. Bir parça kopartıldıktan sonra da yakılmış. Evin eşik kısmına gömülmüş gibi görünüyor." diye konuştu.

Etkinlikte, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Polat da "Yazılıkaya-Midas Kale Kazısı Agdistis Kutsal Alanı Organizasyonu" konulu sunum yaptı.


Tam 5 bin yaşında! Görüntüsü taşa benziyor, akademisyenler saatlerce bu ekmeği anlattı - 4. Resim

Tam 5 bin yaşında! Görüntüsü taşa benziyor, akademisyenler saatlerce bu ekmeği anlattı - 5. Resim

Tam 5 bin yaşında! Görüntüsü taşa benziyor, akademisyenler saatlerce bu ekmeği anlattı - 6. Resim

 

OSZAR »
Kaynak: Anadolu Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...
OSZAR »